ÇOCUKLARDA ÖZ DİSİPLİN GELİŞTİRME
Öz Disiplin bireyin kendisini, duygu ve düşüncelerini kontrol etmesi olarak tanımlanabilir.
Öz disiplini yüksek kişilerin daha iyi ilişkiler kurduğu, aynı zamanda daha mutlu, fiziksel ve zihinsel olarak daha sağlıklı olduklarını gösteren çalışmalar vardır.
Dürtü bazen bir yiyeceği elde etmek, bir oyuncağa sahip olmak olabilir. Bazen de arkadaşına vurmak gibi öfke ve kızgınlığını zarar verici şekilde ortaya çıkarabilir. Sonuçları itibariyle de zor durumda kalabilirler. Bir hedefe ulaşmak için bireyin kendi davranışlarını kontrol etmesi, dürtülerine karşı koyabilmesi ve isteklerini bir süreliğine erteleyebilmesi öz disiplinin temelini oluşturur. Dürtülere karşı koyabilme, okul öncesi dönem çocuklar için çok zordur ve gözle görülür bir çaba gerektirir.
Küçük çocuklar biyolojik kökenli istek ve yönelimlerini ertelemekte zorlanırlar ve hemen doyurulması için çok yoğun çaba içine girebilirler. Bu durum çocukların ve ebeveynlerin birçok sorun yaşamasına da neden olabilir. Çünkü çocuklar o anda daha çok dürtüsünün doyumuna haz alamaya odaklanır ve sonuçlarını hesaplayamazlar. Bu nedenle de ertelemekte zorlanabilirler.
ÖZ DİSİPLİNİ YÜKSEK ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
Yeterliliklerinin farkındadırlar.
Planlama becerileri daha iyidir.
Yeni çözüm yollarını denemeye daha açıktırlar.
Karşılaştıkları problemi çözme konusunda kendine daha fazla güvenirler.
Amaç oluşturma ve ulaşmada farklı seçenekleri kullanabilirler.
Öğrenme sürecine daha etkin katılabilirler.
Öz saygıları, öz güvenleri, empati becerileri ve uyum düzeyleri yüksektir.
ÇOCUKLARA ÖZ DİSİPLİN KAZANDIRMAK İÇİN EBEVEYNLERE ÖNERİLER
1-Çocuğunuza karşı olan sevginizi şarta bağlamayın. Eğer bir çocuk sevildiğini hissederse, ebeveynini memnun etmek için istendik yönde davranacaktır. “Oyuncaklarını toplamazsan seni sevmem” gibi ifadelerin kullanılmaması gerekmektedir.
2- Çocukların istediği her şey hemen o anda olmak zorunda değildir. “Sıkıldım. Canım dondurma yemek istiyor.” gibi talepte bulunan bir çocuğa yeter ki ağlamasın, üzülmesin diye hemen istediği şeyi verirsek dürtülerini ertelemeyi öğrenmesi için bir ortam yaratmamış oluruz. Bu tür bir durumda, “İşlerimi bitirmem için 15 dakika daha bekleyebilirsen sana dondurma hazırlayabilirim” gibi net bir zaman limiti verebileceğimiz bir cevap doğrultusunda çocuklar kendilerini denetleme becerilerini geliştirebilirler.
3- Çocuklarla kutu oyunları gibi kurallı oyunlar oynamak dürtü kontrolünün öğrenilmesinde önemli bir yere sahiptir. Örneğin, çocuk kendi sırası gelmeden oynayamaz, ya da kendi istediği kadar değil de attığı zar sayısı kadar ilerleyebilir. Ancak burada unutulmaması gereken nokta şudur çocuğun attığı her adıma karışırsan davranışlarını nasıl düzenleyeceğini öğrenemezler
4- Ev İçindeki Kural Ve Beklentiler Katı Ve Değişmez Değildir. Kurallar Çocuğun Yaşına, Kişilik Yapısına ve Özel durumlara göre düşünülerek uygulanır. 5 yaşındaki çocuğun öğleden sonra uykusuna yatmaları beklenebilir ancak o yaştan sonra böyle bir kuralı katı bir şekilde uygulamak sorun yaratabilir.
5-Olayları Önceden Kontrol Etmeye Çalışın Büyükler, olayları daha başlamadan önlemek ve kötü sonuçlar doğurmasına fırsat vermemek için aktif birer denetleyici olmalıdırlar. Çocuklarda öz denetimin kazanılması ve belirli bir olgunluk seviyesine ulaşabilmeleri için ebeveynlerinin uygun çözümler önermelerine ve onların rehberliğine ihtiyaçları vardır
6-Çocuktan beklenen davranışları ona açık şekilde anlatın. “Şöyle yap” , “Böyle yapma” yerine hangi davranışın ne zaman beklendiği çocuğa açık bir dille anlatılır, öğretilir. Öğretilmeden uygulanan disiplin, yaptırımdır.
7- Çocuğunuza koyduğunuz kuralların sebebini açıklayın. Küçük çocuklar kurallara uymayı çok sever ve isterler. 3 yaşına kadar olan çocuklara, ‘bu böyle yapılır veya ‘bu yapılmaz’ demek yeterlidir. Ancak daha büyük çocuklar her şeyin nedenini öğrenmek ister. Özdenetim sağlamak için de çocuklara kuralların nedenini anlatmak çok yararlıdır. Böylece çocuk kural uygulayıcının karşısında olmayıp, safına geçerek kuralı daha kolay benimseyebilir.
8-Çocuğunuza kuralların uygulanması aşamasında aktif rol ve sorumluluk verin. Örneğin çocuğunuz sabah yataktan kalkamıyor. “Hadi kalk” demekten yoruldunuz. Birlikte bu soruna bir çare bulmalısınız. Bir çalar saati olması belki çocuğun daha kolay yataktan kalkmasını sağlayabilir. Hem siz uyarıcı olmaktan kurtulursunuz, hem de çocuğunuz çalar saatini kapatması sorumluluğunu üstlendiği için daha rahat uyanır.
9-Ebeveyn olarak çocuğunuza kendi çözümünü bulması için fırsat verin. Çocuğa sık sık müdahale etmek, davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşmesine izin vermemek öz disiplin kazanmasını engelliyor. Öncelikle sorunlarıyla başa çıkmayı öğrenmeli. Çözüm önerileri konusunda onunla tartışılabilirsiniz ancak kendi çıkış yolunu bulması için çocuğa fırsat verilmesi gerekmektedir.
10- Çocuğun kendi başına karar vermesini engelleyecek ve onda yetersizlik duygusu uyandıracak sözlerle itham etmeyin. “Sen yapamazsın” , “Senin gücün yetmez” , “Hayatta başaramazsın” vb. ifadelerin kullanılmaması gerekmektedir.
Çocuğa ve Kendinize Karşı Sabırlı Olun. Tüm bunları uyguladıktan sonra yapılması gereken bir şey daha vardır; o da yeni iletişim yolları denerken kendinize ve çocuğunuza karşı sabırlı olmak.
Gerektiğinde Uzman Yardımı Almaktan Çekinmeyin. Birçok çocuk, okulöncesi yıllarında davranış problemleri göstermekte ve sabırlı ebeveynleri sayesinde problemlerini çözmektedirler. Az bir kısmı bu davranış problemlerinin şiddetine ve süresine bağlı olarak uzman yardımına ihtiyaç duymaktadır. Ebeveyn yaşamında ayrılık veya boşanma gibi stresli dönemlerde alınan uzman yardımı ile yaşamın bundan sonraki yıllarında olabilecek sorunlar önlenebilmektedir.
KENDİ İLE BARIŞIK, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİREN SEVGİ DOLU NESİLLER YETİŞTİRMEMİZ DİLEĞİYLE…